
Bobath Terapi
Bobath Terapi Yöntemi

NÖROGELİŞİMSEL TERAPİ NEDİR? BOBATH TERAPİSİ NEDİR?
Tüm dünyada yenidoğan dönemden sonraki fizyoterapi yaklaşımlarında temel olan yaklaşım Nörogelişimsel Terapi (NGT/ Bobath Terapisi Fizyoterapistlerin en yaygın olarak kullandığı terapi yöntemidir.
Yenidoğan döneminden itibaren temel olan yaklaşım Nörogelişimsel Terapi / Bobath Fizyoterapistleri tarafından dünyada en yaygın olarak kullandığı terapi yöntemidir
Bobath Nörogelişimsel Tedavi prensiplerine dayanan “Erken Rehabilitasyon programı’nda” Amaç nedir?
Pozisyonlama, “Therapeutic Handling” olarak adlandırılan “özel el tutuşu” pozisyonlarıyla anormal postüral refleks aktivitenin önlenmesi, normal postüral reaksiyonlar ve otomatik hareket tepkilerinin fasilitasyonu, normal motor gelişim basamaklarının geliştirilmesi ve fonksiyonel hale getirilmesi, boyun ve vücut düzeltme reaksiyonlarının geliştirilmesi, tonus regülasyonu, simetrik, orta hat oryantasyonunun sağlanması, ekstremitelerin normal hareket deneyiminin artırılması, duyu girdisinin artırılması ve propriyosepsiyon eğitimidir.
Bobath Terapisi (NGT) Berta ve Karel Bobath tarafından 1940’lı yıllarda bulunmuştur. Pediatrik rehabilitasyon alanında çalışan pek çok terapist yıllar içerisinde bu yöntemin geliştirilmesine katkıda bulunmuşlardır. Bu yöntem fonksiyonel hareket paternnlerini fasilite etmek için el temasını kullanmaktadır. Klinikte, bu yöntem çeşitli yaşta ve hastalığı olan çocuklarda kullanılmak üzere modifiye edilmiştir.
Bobath Terapisi (NGT)’nin temel teorisi nedir?
Bobath Terapisi ortaya çıkan yeni bilgileri, modelleri ve hareket teorilerini geliştirmeye devam etmektir. Fonksiyonel hareket kişisel durumun, çevrenin ve fonksiyonun birbiri ile etkili olmasını gerektirmektedir. Motor becerileri öğrenme ve adaptasyon için uygulama yapmak ve denemek gereklidir. Kişisel motor disfonksiyonların analizi, fonksiyonel limitasyonlara karar vermek için şarttır. Tedavinin odağı ve terapatik tutuşlar, kişisel fonksiyonel sonuçları başarmaya yardım etmede yararlanılan bir metottur.
Merkezi Sinir Sistemi (MSS) disfonksiyonu ile birlikte olan karakteristik hareket disfonksiyonlarını analiz etmek ve tanımlamak için NGT değerlendirmesi yapılmalıdır. Çocuğun hareket yeteneğini ortaya çıkarmak için hareket problemleri sınıflandırılmalı ve defisitlerin çocugun fonksiyonel becerilerinin açığa çıkmasını nasıl engellediğine karar vermek için klinik tecrübesi olan fizyoterapistler deneyimsiz fizyoterapistlere yol göstermelidir.
Yukarıda sayılan şartlar, uygun dokunmanın önemini, çocuğun aktif katılımını, terapistin çocuğun gereksinimlerine verdiği önemi, motive edici ortamın yaratılmasını, devam eden değerlendirmenin kullanımını, fonksiyonel aktiviteler içerisindeki hareketin kapsamını, dokunma yardımıyla terapistin geri bildirim algısının üst seviyeye ulaşmasını ve önleyici stratejilerin kullanımını (ortotik cihazlar ve uygun donanımlar gibi) vurgulamaktadır.
Bu teknikler algı kaynaklarını değerlendirmeyi, ağırlık taşıma ve ağırlık aktarma tekniklerini gerektirmektedir. Oyun aktiviteleri motivasyon ve bilişsel ve algısal uyaranların önemli unsurunu sağlamaktadır. Uygun donanım ve konumlandırma, terapinin amacına ulaşmasını sağlamaktadır. Böylece çocuk kendi özgüvenini ve uygun oyun alanlarındaki tam bağımsız gelişimini başarmak için gerekli hareket unsurlarını elde eder.
Özet
Bobath (NGT)Terapisi uygulamaları, çocuğun yapılandırılmış kontrolünü geliştirmek için, çocuğa özel dokunma tekniklerini geliştirmeyi bilen terapistler tarafından düzenlenebilir. Devam eden problemin çözüm sürecinde, fonksiyonel becerilerin arttırılabilmesi için gerekli hareket unsurlarını belirlemek ve eksik unsur ve engelleyici faktörleri saptamak amacı ile çocuğun yönteme verdiği cevabı analiz etmek gerekmektedir. Terapistlerin uygulaması gereken kontrakte kasları esnetmek, hareketliliği desteklemek, spastisiteyi engellemek ve amaca yönelik aktivitelerin içeriğindeki anormal postür hareketlerini düzeltmeye yönelik bir süreçtir. Amaç; çocuğun gelişimine uygun oyunlara katılması, özgüvenini kazanması ve okula başlayacak becerilere ulaşmasının sağlanmasıdır. Bireysel tedavinin, okul ve evdeki aktivitelerin bir araya getirilerek sürdürülmesi ile optimum başarı sağlanmış olur.
Bobath Terapi Yöntemi
Nöroğelişimsel Tedavi (Bobath yaklaşımı olarak da bilinir.): Çocukların hareket yeteneklerinin değerlendirilmesi ve yönlendirilmesini hedefler. Bir fizyoterapist olan Berta Bobath ve eşi nörofizyolog Karel Bobath, nörögelişimsel tedavi prensipleriyle yetişkin nörolojik hastalarda 1940’lardan başlayarak geliştirdikleri bu yaklaşımı 1960’lı yıllarda doğuştan hareket bozukluğu olan bebek ve çocuklarda kullanmaya başlamışlardır. Günümüzde çocuklarla çalışan fizyoterapistler Serebral Palsi (SP)’li çocuklar başta olmak duyu-motor bozukluklara neden olan farklı tablolarda bu yaklaşımı yaygın olarak kullanmaktadırlar. Bobath yaklaşımı, geliştirilen bilimsel kuramlar ve ampirik deneyimleri içine alacak şekilde biçimlendirilmiş olup, gelişmeye açık dinamik bir yapı göstermektedir. Bu yönünle ilk uygulamalardan başlayarak günümüze kadar gelişmiş ve bazı değişimlere uğramıştır.
Çocuk fizyoterapistleri tarafından SP’li çocukların fizyoterapi uygulamaları içinde kullanılan Bobath tedavi yönteminde günümüzde aktif dinamik tedavi, fonksiyonelliği sağlamak için aktivitelerle eğitim, hareketin koordinasyonu ve dengenin geliştirilmesi, iç içe geçmiş farklı aktivitelerin bir hareket akışı içerisinde çalıştırılması önem kazanmıştır. Tonusu düzenleyici ve aktif hareketi ortaya çıkarmaya yönelik pozisyonlamalar ve duyu-motor aktiviteyi artırıcı uyaranlar kullanılmaktadır.
Farklı pozisyonlarda günlük yaşamdaki durumlarla bağlantılı olarak hareket ve postür kontrolü geliştirilmeye çalışılırken, çocuğun kişisel gelişimine göre planlanma yapılmaktadır. Fonksiyon içinde hareketi aktive etmek ve günlük yaşam içinde uygulamaları sürdürmek günümüz Bobath yaklaşımının temel anlayışıdır.
Bobath yaklaşımı bu hedeflere ulaşmak için farklı fizyoterapi uygulamalarını, ortez ve adaptif araç-gereç kullanımlarını da içermektedir. Bobath yaklaşımı dahilinde SP’li çocuklarda temel problemin postüral kontrol, hareket ve koordinasyonda bozukluk olduğu düşünülmesine rağmen, nöromusküler problemlerin, kişisel özellikler, genetik, motivasyon, algı-motor deneyimler, çevresel gereklilikler ve nöral iyileşme düzeyi ile yakından ilişkili olduğu belirtilmektedir. Tüm bu ifadeler, Bobath’ın bir metot veya teknik olmadığı, rijit değil değişken olduğu ve hala gelişmekte olduğunu göstermektedir.
Özetle günümüzde Bobath yaklaşımı, öncelikle, SP’li çocuktaki var olan performansı gözleme, analiz etme ve yorumlama, sonrasında çocuğun potansiyelini değerlendirme ve sonuçta sınırlılıkları içinde maksimum bağımsızlık düzeyine ulaştırmayı hedeflemektedir.